Günlük aktivitelerin kısıtlanmasına ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olan migren rahatsızlığına toplum içerisinde çok sık rastlanmaktadır. Migren rahatszılığının en önemli belirtisi ense, şakak ve göz çevresinde başlayan şiddetli ağrı hissidir. Hareket esnasında hissedilen ağrı zonklayacak kadar şiddetlenebilir. Migrenin neden olduğu ağrıyla birlikte kusma, bulantı, ışık ve sese karşı duyarlılık hissi seyredebilir.
Bağ ağrısı ile çok karıştırılan migren için; ‘Migren ağrısı belirtileri nelerdir, migrene ne iyi gelir?’ sorusu hakkında ilk aşamada şunlar söylenebilir;
Migren nedeniyle hissedilen baş ağrısı ataklar halinde seyreder. Üç ay içerisinde ayda on beş günü aşan sıklıklarla görülen bu ataklar, en az 4 saate yakın sürer. Bir ay içerisinde 8 defa migren atağı görülürse ‘kronik migren’ tanısı konur.
Migren rahatsızlığı tedavi edilirken baş ağrısı ataklarının sıklığı, şiddeti ve bu ağrıyla birlikte seyreden diğer rahatsızlıklar dikkate alınır. Bu tedavi esnasında kullanılan ilaçlar ise ağrıyı dindirmesinin yanı sıra ağrıyla birlikte seyreden bulantı, kusma gibi belirtileri ortadan kaldırır ve sık tekerrür eden baş ağrısı ataklarını kontrol altına alır.
İçerik Başlıkları
Migren Neden Olur?
Toplumun yüzde 90’lık bir kesiminde baş ağrısı şikayetine rastlanmaktadır. Vücuttaki herhangi bir rahatsızlığa bağlı olmadan direkt olarak görülen baş ağrıları tıpta primer (Birincil) baş ağrısı olarak adlandırılmaktadır. Bu tür baş ağrıları toplum içerisinde görülen baş ağrılarının yüzde 90 gibi önemli bir kısmını oluşturur. Diğer yüzde 10 ise vücuttaki herhangi bir rahatsızlıktan kaynaklanan ve sekonder (İkincil) olarak adlandırılan baş ağrısıdır. Primer baş ağrısı sınıfına giren migrene her yaş grubunda rastlanabilir. Yaş ilerledikçe migren atakları azalır.
Migren denilince herkesin aklına sürekli ve tekrarlayan baş ağrısı atakları gelmektedir. Migren rahatsızlığına kadınlarda daha sık rastlanır. Öyle ki erkeklerde her 20 erkekten birinde görülürken, kadınlarda ise her 5 kadından 1’inde migren rahatsızlığına rastlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) iş gücünü kısıtlayan hastalıklar listesinde 19. sıraya koyduğu migren rahatsızlığının nedenlerine ‘Migren neden olur?’ başlığı altında göz atacağız.
Çocukluk çağında da görülebilen migren rahatsızlığına genellikle ergenlik döneminde rastlanmaktadır. Migren rahatsızlığı olan hastalar üzerine yapılan araştırmalar incelendiği zaman atakların yüzde 80’in 30 yaşından önce görüldüğü gözlenir.
Migren rahatsızlığının altında yatan nedenler tam olarak tespit edilmiş olsa da migren rahatsızlığına tam olarak hangi etkenin neden olduğu daha anlaşılamamıştır. Migren rahatsızlığına vasküler, santral, genetik ve nöronal etkenlerin yanı sıra biyokimyasal ve fizyolojik etkenlerde zemin hazırlayabilir.
Migrenin ortaya çıkmasını kolaylaştıran en önemli sebep ise tetikleyici faktörlerdir. Auralı migren genetik geçişli migren olarak tanımlanırken, genetik ve çevresel etkenlerin kombinasyonu ile ortaya çıkan migren ise aurasız migren olarak tanımlanmaktadır.
Beyinde bulunan sinirlerde ve kan damarlarında meydana gelen değişiklikler nedeniyle görülen baş ağrısı tipine migren denilmektedir. Migren rahatsızlığı olan bireylerin sinir sistemi ataklara duyarlıdır. Dış çevredeki bazı etkenler ise bu atakları tetiklemektedir. Bir atak herhangi bir nedenden dolayı tetiklendiği zaman beyinde migren oluşturucusu olarak adlandırılan kısım harekete geçerek kan damarlarını genişletir ve sinirlerin inflamasyona uğramasına neden olur. Tüm bu etkenler, atak esnasında beyinde bulunan trigeminal siniri aktif ederek ağrı ve diğer belirtilerin ortaya çıkmasına neden olarak migren rahatsızlığını oluşturur.
Migren Ağrısı Belirtileri Nelerdir
Toplum içerisinde migren denildiği zaman baş ağrısı atağı akla gelse de migren başlangıç anından son anına kadar birçok farklı dönemi içerisinde barındırır. Migren ağrısı belirtileri prodrom dönemindeki ataklarla başlar. Baş ağrısı atağından birkaç saat önce yaşanan prodrom dönemi ataklarının en önemli belirtileri donukluk, durgunluk, duyarlılıkta artış, depresif veya uçlarda gezen ruh hali, kelime bulmada güçlük çekme, düşüncelerde yavaşlama, konsantrasyon ve dikkat eksikliği vb. nöro-psikolojik belirtiler ile şişlik hissi, ensede sertlik, halsizlik, iştah kaybı veya iştahta artış, ishal veya kabızlık, aşırı susuzluk, idrara sık gitme gibi fizyolojik belirtilerdir.
Prodrom dönemindeki bu belirtileri aura dönemi takip eder. 5 ila 20 dakika içerisinde gelişen bu dönem genellikle 60 dakika içerisinde sonlanır. Bu dönemde görsel semptomlarla birlikte vücudun bir yarısında, yüz ile dilin bir kısmında iğnelenme, karıncalanma, uyuşma vb. hisler görülür. Ağrı döneminde de ense ile başın arka bölümünde ve başın bir tarafında rahatsızlık hissiyle birlikte ağırlık ve belli belirsiz ağrı hissi görülür. Bu ağrı hissinden sonra 30 dakika ile 120 dakika içerisinde zonklayıcı, şiddetli ve basınç hissi yaratacak kadar bir ağrı hissedilir ki bu ağrının saatler, hatta günlerce sürme ihtimali vardır. Bu dönemde başın bir tarafında hissedilen ağrıların şiddeti hastaların üçte ikisinde değişkenlik gösterebilir.
Migrende hissedilen ağrı hastaların yüzde 20’sinde aynı bölgede hissedilse de genellikle enseden başlayan ağrı süreç içerisinde başın tümüne yayılır. Bu ağrıyla birlikte kusma, bulantı, iştahsızlık, ışık ve sese karşı duyarlılık hissi seyreder. Bazı vakalar ise hissettikleri baş ağrısından daha fazla bu semptomlardan yakınır. Migren nedeniyle hissedilen baş ağrısı uyku saati yaklaştıkça hafifler. Ağrının ardından seyreden döneme ise postdrom dönemi denir. Bu dönemde ise bezginlik, bitkinlik ve yorgunluk gibi semptomlar görülür. Hasta hafifleyen ağrıyla birlikte rahatlar. Bazı vakalarda ise tatlı tüketme isteği veya idrara daha sık çıkma görülebilir. Hastaya migren tanısının konması için bu semptomlardan bir veya daha fazlasının görülmesi gerekir.
Migreni Ne Tetikler?
Migren rahatsızlığının tedavisinde ‘Migren ağrısını ne tetikler?’ sorusunun cevabı oldukça önemlidir. Çünkü hastanın migreni tetikleyen faktörlerin bilincinde olması atakların tanınarak önlenmesinde çok önemlidir. Migreni tetikleyen etkenlerden kaçınılması dahi atak sayısını ciddi derecede azaltabilir. Genellikle sponton olarak görülen migren ataklarını iç ve dış etkenler tetikleyebilir. Migren ataklarının çok hızlı ortaya çıkmasına neden olan bu etkenler kişiye göre değişse de genel sıralama şöyle yapılabilir;
- Öğün atlanması
- Açlık hissi
- Uyku düzeninin bozulması veya uykuda düzensizlik
- Stres
- Menstruasyon dönemi
- Kuvvetli ışık
- Lodos
- Hava değişimi ya da kirliliği
- Rakım değişimi
- Parfüm vb. kokular
- Meyve
- Süt ve süt ürünleri (Özellikle peynir)
- Çikolata
- Çay ve kahve içilmesi
- Alkol ve sigara içilmesi
- Yağda kızarmış yiyecekler
- Deniz mahsulleri
- Sigara dumanına maruz kalma
Migrene Ne İyi Gelir?
Migreni engelleyen en etkili faktörler düzenli ve sağlıklı beslenme ile düzenli uykudur. ‘Migrene ne iyi gelir?’sorusunun yanıtlarından bir diğeri de migreni tetikleyen faktörlerin bilincinde olunması ve bunlardan uzak durularak migren ataklarının elden geldiğince azaltılmasıdır.
Migren ağrısını evde uygulanabilecek doğal yöntemlerle hafifletmekte mümkündür. Migren ağrısını hafifleten bitkileri ve kullanılışını sizler için hazırladık. İşte o bitkisel çözümler;
Aslan Pençesi
Migren ağrısına en iyi gelen bitkinin aslan pençesi olduğu söylenebilir. Gülgiller familyasından olan aslan pençesini migren ağrısı çekilen anlarda sıcak suyla çay yaparak tüketirseniz kan dolaşımınız düzene girecek, damarlarınız rahatlayacak ve migren ağrınız hafifleyecektir.
Papatya
Migren ağrısına karşı günde 2 bardak papatya çayı içilir ya da papatya yağı ile şakaklara masaj yapılırsa antioksidan etkisi olan bu bitki, içeriğindeki mineraller ile ağrınızı sonlandıracaktır.
Lavanta
Aromaterapi denilince akla ilk gelen bitkilerden biride lavantadır. Lavantanın hafifletici kokusu migren ağrısının hafiflemesinde oldukça etkilidir. Migren ağrısı çekilen anlarda her içimde taze lavanta çayı içilirse ağrınız hafifleyecek ve kendinizi daha rahat hissedeceksiniz. Ayrıca geceleri daha rahat bir uyku için yatak odasında lavanta yağı bulundurun. Migren stresinden uzaklaşmak için lavanta çayı ve öz yağı ihmal edilmemelidir.
Biberiye
Biberiyenin migrene karşı en etkili bitkilerden biri olduğu Dr. İbrahim Saraçoğlu tarafından da çok sık vurgulanmaktadır. Biberiye tohumlarından elde edilecek bitki çayı sabah ve akşam içilirse migrenin etkilerini yok edecektir. Düzenli ve ölçülü tüketilen biberiye çayının migrenin doğal ilacı olduğu söylenmektedir.
Limonlu Ilık Su
İçeriğinde C vitamini olan limonun aynı zamanda ağrı kesici özelliği de vardır. Kanı sulandıran ve antioksidan etkisi olan limon, migrenin yanı sıra birçok ağrı içinde doğal çözümdür. Migren ağrısı başladığı andan itibaren ılık ve limonlu su tüketiniz. Bu sayede damarlar rahatlayacak ve ağrı dinecektir. Kan sulandırıcı ilaçlar kullananlar ise limonlu suyu dikkatli tüketmelidir.
Melisa Çayı
Ülkemizde en sık içilen çaylar arasında yer alan melisa çayı, migren içinde tavsiye edilmektedir. Melisa çayı o kadar güçlü bir ağrı kesicidir ki şiddetli migren ağrısı yaşıyorsanız ve bu ağrınız gözünüze kadar vuruyorsa kesinlikle melisa çayı içmelisiniz. Kan dolaşımını hızlandıran ve kandaki pıhtılaşmayı engelleyen melisa çayı, kan dolaşımını rahatlatarak ağrıyı dindirir.
Nane
Migren ataklarına karşı çok sık tüketilen nanenin içeriğinde mentol vardır. Migren nedeniyle yaşanılan baş ağrısında taze nane yaprağı çiğnenmesi tavsiye edilir. Ağrı şakak bölgesinde çok yoğun hissediliyorsa nane yağı ile masaj yapın. Nane yapraklarından yapılan bitki çayı da migren ağrısını hafifletecektir.
Zencefil
Zencefil o kadar çok rahatsızlığın bitkisel çözümüdür ki adı neredeyse her rahatsızlıkta geçmektedir. Antiseptik özelliği ile kas ve kemik ağrılarının yanı sıra baş ağrılarında da oldukça etkilidir. Migren ağrılarıyla bölünen uykuları düzenleyen zencefil, sıcak suyla tüketilirse göz kaslarını rahatlatarak migren ağrısını hafifletir. Migren ağrılarını en etkili şekilde hafifletmek için zencefil dilimlerinden ya da zencefil tozundan hazırlanacak bitki çayını tüketin.
Yeşil Çay
Bitkisel bir ağrı kesici olan yeşil çayın antioksidan özelliği migren ağrılarına çok iyi gelmektedir. Migren atakları görüldüğü anda yeşil çay tüketilerek bir süre sessizlikte kalınması tavsiye edilir. Kısa bir süre içerisinde hafifleyen baş ağrısıyla birlikte vücutta gevşeyecektir.
Üzüm Suyu
Migren atakları olanlar üzüm suyunu evlerinden eksik etmemelidir. Antioksidan özelliği olan üzümün suyu vücudu da temizlemektedir. Migren atakları görüldüğünde 1 bardak taze üzüm suyu içilmelidir. Antioksidan etkisi ile vücudu rahatlatır.
Ihlamur
Soğuk algınlığına karşı tedavi edici etkisi bilinse de migren ağrılarına karşı da oldukça etkilidir. Migren atakları olanlar günlük 2 fincan taze ıhlamur çayını fazla bekletmeden içmelidir. Baş ve gözleri yorgun düşüren migren ataklarına karşı çok iyi gelecektir.
Okaliptüs Yağı
Aromaterapi yağları içerisinde migrene karşı en etkili yağlardandır. Banyo suyuna katılan ya da oturulan oda da bulundurulan okaliptüs yağı migren ataklarını dindirecektir. Ayrıca 1-2 damla okaliptüs yağı ile ense ve şakaklara masaj yapılması da migren ağrısını hafifleterek rahatlatır.
Migren Taşı
Çok ani bir şekilde ortaya çıkan migren ataklarına çok iyi gelen bu taşın sert ve mumsu bir yapısı vardır. İki parmak arası büyüklükte olan bu taş, şakaklara sürüldüğü zaman içeriğindeki mentol ile ağrıyı kesecektir.
Hacamat
Migren ataklarına hacamat yaptırmakta çok iyi gelmektedir. Çok eski tarihlerden günümüze kadar gelen bir tedavi tekniği olan hacamat sayesinde migren ağrılarından kurtulabilirsiniz.
Migren Testi Nasıl Yapılır?
Kendinize sadece 3 soru sorarak kendinizde migren atakları olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Gelin bu sorulara birlikte göz atalım.
- Son zamanlarda baş ağrısıyla birlikte mide bulantısı seyrediyor mu?
- Baş ağrısı çektiğiniz anlarda ışık ve sese karşı duyarlı mısınız?
- Son 3 ay içerisinde baş ağrısı nedeniyle işlerinizde aksama ya da erteleme oldu mu?
- ‘Migren testi nasıl yapılır?’ sorusu içerisinde yer alan bu üç sorudan en az ikisine evet yanıtı verdiyseniz yüzde 94 migrensiniz.
Migren Nasıl Geçer?
Migren atakları yaşayanlar için ‘Migren nasıl geçer?’ sorusuna değinmeden geçmeyelim. Öncelikle migren ağrılarından dolayı yaşanan baş ağrıları geçmek bilmiyorsa bir nöroloji doktoruna müracaat etmeniz gerekiyor. Nöroloji uzmanına ne zamandan beri ağrı çektiğinizi ve size yaşattığı olumsuzlukları tek tek anlatmalısınız. Daha sonra hekiminiz tarafından yapılan muayene sonrasında bir ilaç tedavisine başlanacaktır. Arveles, Majezik ve Avmigren gibi İlaçlar hafif ağrılarda çok etkili olmaktadır. Bu ilaçlar hekim tavsiyesiyle alınmalıdır. Hekiminiz gerekli görürse beyin tomografisi isteyebilir. Özellikle farklı bir rahatsızlığın migreni tetikleyip tetiklemediğinin tespitinde beyin tomografisi çok önemlidir.
İlaç bağımlılığının önlenmesi için migren tedavisinde sfenopalatin yöntemi de tedavi amaçlı uygulanmaktadır. Bu uygulamada burun yoluyla verilen ilaç migren ağrısını yüzde 70 yok eder.
Migrenin bir başka tedavisi de ülkemizde daha uygulanmayan migren aşısıdır. Bu aşı Avrupa’da etkili olmaktadır. Hastanın kendisinin de koldan ve göbekten yapabileceği migren aşısı migren atakları başladığı an yapılır. Aşının özelliği migrene yol açan iltihapları kurutmasıdır. Bu aşının ülkemizdeki hastalar içinde uygulanması için ruhsat beklenmektedir.
Migren ağrıları çok aşırı şiddetliyse ve hayatı olumsuz etkiliyorsa migren ameliyatı da bir başka çözümdür. Bu ameliyat ile ağrıya yol açan sinirler serbestleştiriliyor. Ağrılı bölgeye uygulanan bu operasyondan sonra ilaç kullanmaya gerek yoktur.
Son zamanlarda adı çok sık duyulan migren botoksu da alternatif bir tedavi seçeneğidir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı olan bu botoks ile yapılan uygulamada baş ve boyun kısmına toksin enjeksiyonu uygulanır. Hastanelerde uygulanan bu tedavi yöntemi kronik migren hastalarına tavsiye edilmektedir.