Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir

Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir
Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir

Soğuk algınlığı bir diğer adıyla nezle olarak adlandırılan, virüsler tarafından ortaya çıkan burun ve boğaz hastalığıdır. 200’den fazla virüsün sonucunda nezleye neden olduğu tespit edilmiştir. Hastalığın ortaya çıkmasına neden olan başlıca virüsler ise; rinovirüsler, coronavirüsler, adenovirüsler ve RSV olduğu belirtilmiştir. Soğuk algınlığı genellikle sonbahar ve kış aylarında daha sık görülmektedir.

Hastalığın kuluçka süresi ise 24-72 saat aralığındadır. Soğuk algınlığının süresi ortalama olarak 7 gün sürmektedir. Bu durum küçük çocuklarda daha uzun süre gösterebilir. Soğuk algınlığı (nezle) genel olarak grip hastalığı ile birlikte karıştırılmaktadır. Fakat soğuk algınlığı gribe göre daha hafif belirtiler gösteren bir hastalıktır. Nezle ile grip arasındaki en büyük fark ise grip olduğunuzda burnunuzun akmamasıdır. Peki, soğuk algınlığına ne iyi gelir? Soğuk algınlığı belirtileri nelerdir? Bu yazımızda merak ettiğiniz birçok konuyla alakalı faydalı bilgiler derledik..

İçerik Başlıkları

Soğuk Algınlığı Kimlerde Görülür

Nezle, çocuğun her yaşında görülebilen bir hastalıktır. İlk 6 ay boyunca anneden geçen antikorlar bebeğin korunmasını sağlamaktadır. Bundan daha sonraki dönemde de bir çocuğun yaklaşık olarak yıl içerisinde 6 ila 8 kez nezle atağı geçirmesi normal görülmektedir. Okul döneminde çocuklar daha kalabalık bir ortamda bulunmaya başlamasıyla birlikte bu sayıda artış gösterecektir. Yetişkinler için bir sayı vermemiz gerekirse, yıl içerisinde 2 ila 3 kez soğuk algınlığı geçirdiklerini belirtebiliriz.

Soğuk Algınlığı Nasıl Bulaşır

Soğuk algınlığı, hasta olan kişilerin burun boğaz salgılarının damlacık yoluyla etrafa saçması durumunda kişiden kişiye bulaşmaya başlamaktadır. Bulaşma durumunun artış göstermesini etkileyen başlıca faktörler ise aşağıdaki gibidir:

  • Yeterli hijyenin sağlanmaması (el yıkamada yetersizlik, hasta kişilerin eşyalarıyla temas halinde olunması, oyuncakların temizliği vs.),
  • Soğuk algınlığı geçiren kişilerle sürekli yakın temasta bulunmak,
  • Yeterli miktarda uyumamak,
  • Bağışıklık sisteminin düşük olması,
  • Sigara içmek ya da sigara içilen ortamda yer almak,
  • Kalabalık ve iyi havalanma sağlanmayan ortamlarda yer almak,
  • Kreş, okul, yuva gibi toplu yaşanılan yerlerde de soğuk algınlığı sık sık görülmektedir.

Soğuk Algınlığı Belirtileri Nelerdir

  • Ateş (çok fazla yüksek olmaz)
  • Boğazda ağrı ve yanma hissiyatı,
  • Burun akıntısı, burunda tıkanıklık,
  • Hapşırma,
  • Kuru öksürük
  • Gözlerde sulanma ve yanma hissiyatı
  • Kulaklarda dolgunluk,
  • Baş ağrısı,
  • Halsizlik ve yorgunluk

Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir

  • Nane-limon
  • Zencefilli bal
  • Tarçınlı ballı süt
  • Limonlu ıhlamur
  • C vitamini
  • Boğaz pastilleri
  • Tavuk suyu çorbası

Soğuk Algınlığı Tanısı Nasıl Konulur

Soğuk algınlığı tanısı nasıl konulur? Kısa bir şekilde açıklamamız durumunda; soğuk algınlığı tanısı hastanın belirtmiş olduğu şikayetleri ve hekimin de hastayı muayene etmesiyle birlikte tanınmaktadır. Komplikasyonun olmaması durumunda test yapılmasına gerek yoktur.

Soğuk Algınlığının Tedavisi Nasıl Yapılır
Soğuk Algınlığının Tedavisi Nasıl Yapılır

Soğuk Algınlığının Tedavisi Nasıl Yapılır

Soğuk algınlığı için özel bir tedavi uygulaması bulunmamaktadır. Hastada sinüzit, bronşit ya da orta kulak enfeksiyonu gelişmemişse antibiyotik tedavisi kullanılmamaktadır. Hastanın belirtileri genel olarak 10 gün boyunca devamlılık göstermektedir. Fakat, komplikasyonun oluşması durumunda hastalık süreside uzamaktadır. Genel uygulanan tedavi yöntemlerinde ağrı kesilerin hastanın ağrısına göre azaltılması, burun açıcılarla rahat bir şekilde nefes alınması sağlanmaktadır.

Bu dönemde bol miktarda sıvı tüketimi sağlamak oldukça faydalıdır. Oda havasının nemlendirilmesi de hastanın rahat bir nefes almasını sağlar. Boğazda gargara yapılabilir. Gerekilen durumlarda da soğuk algınlığı için kullanılan bazı ilaçlar da tercih edilebilir. Bitki çatlarının tüketimi de nezle açısından oldukça fayda göstermektedir. Bol miktarda sebze ve meyve tüketimi de önem taşımaktadır. Mümkün olduğunca yatak istirahati yapılması gerekmektedir. Etrafa bulaşmasını önlemek amaçlı da maske kullanılabilir. El temizliğinin de özenli bir şekilde yapılması durumunda hastalığın bulaşmaması açısından önem taşımaktadır.