İçerik Başlıkları
Sedef Hastalığı Nasıl Geçer
Toplum içerisinde sık rastlanan rahatsızlıklar arasında yer alan sedef hastalığına tıp literatüründe psoriasis denilmektedir. Sedef hastalığı her yaş grubunda rastlanan bir sağlık problemi olup, dirsek, saç dipleri, bel çevresi, koltuk altı, diz, kasık, tırnak ve elde görülmektedir. Sedef hastalığında vücuttaki beyaz kan hücreleri arttığı için ciltte döküntü ve iltihaplanma meydana gelmektedir. Sedef hastalığının görüldüğü bölgedeki ciltte kızarma, kalınlaşma ve kabarma görülmektedir. Hastalık ilerlediğinde de cilt sedef renginde kabuk tabakasıyla kaplanmaktadır.
Sedef hastalığına vücuttaki hangi problemin neden olduğu henüz bilinmese de bağışıklık sistemi hastalıklarına bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir. Yine bağışıklık sistemine olumsuz etki eden bazı ilaçlarında sedef hastalığında tetikleyici etki yaptığı sanılmaktadır. Hormonal problemlerin yanı sıra kalsiyum eksikliği de sedef hastalığını tetiklemektedir.
Peki, ‘Sedef hastalığı nasıl geçer?’ Sedef hastalığının bitkisel tedavi yöntemlerine, sedef hastalığının belirtilerine ve nedenlerine bu yazıdan ulaşılabilir.
Sedef Hastalığı Nedir?
Sedef hastalığı kronik ve tedavisi henüz bulunamamış bir hastalıktır. Peki, dünyadaki nüfusun yüzde 1-3 oranında rastlanan sedef hastalığı nedir? Sedef hastalığı genellikle otuzlu yaşlarda görülen bir sağlık problemi olsa da doğumdan sonra ya da her yaşta görülebilmektedir. Sedef hastalığı görülen hastaların yüzde 30’luk diliminde aile öyküsü bulunmaktadır. Vücutta sedef hastalığı geliştiği zaman derideki hücreler çeşitli antijenler üretmektedir. Bu antijenler ise bağışıklık sisteminin aktive edilmesinde rol oynamaktadır. Aktif haldeki bağışıklık hücreleri yeniden deriye döndüğü zaman deride hücre çoğalmasına bağlı olarak sedef hastalığına has plaklar oluşmaktadır. Bu nedenle de sedef hastalığı için vücudun kendi dokularına karşı geliştirdiği bir sağlık problemi denilebilir. Bu tarzdaki hastalıklar ise otoimmün sınıfına girmektedir.
Sedef hastalığının görüldüğü vakaların bağışıklık sistemindeki T lenfosit hücreleri aktive olduğundan ciltte birikmeye başlamaktadır. Bu hücreler ciltte toplandıkça bazı deri hücrelerinin yaşam döngüsü hızlandığından sert plakların yapısını bu hücreler oluşturmaktadır. Bu tür deri hücreleri çoğaldıkça da sedef hastalığı görülmektedir.
Ciltteki derin katmanlarda üretilen deri hücreleri yüzeye doğru yavaşça yükselmektedirler. Bu hücreler yaşam döngülerini tamamladıktan sonrada dökülmeye başlarlar. Deri hücrelerinin yaşam döngüsü ortalama 1 ay sürmektedir. Sedef hastalığı olanlarda ise deri hücrelerinin yaşam döngüsü birkaç güne kadar kısalabilmektedir. Deri hücreleri yaşam döngüsünü tamamladığı zaman üst üste birikmektedir. Bu şekilde biriken lezyonlar ise hastanın eklem bölgelerinde ayak, boyun, kafa, el ve yüz derisinde plaklar oluşturmaktadır.
Sedef Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Kronik bir hastalık olan sedef hastalığı genellikle ciltte plaklar ve kepeklenmeyle kendisini belli etmektedir. Sedef hastalığının belirtileri hastaların dörtte birinde çok fazladır ve sedef hastalığının kendi kendine geçmesi gibi bir duruma çok nadir rastlanmaktadır. Ancak bazı hastalarda yatışma ve alevlenme tarzında belirtilere rastlanabilmektedir. Sedef hastalığındaki alevlenmelerin temel nedenleri arasında ise alkol kullanımı, viral ya da bakteriyel enfeksiyonlar ve stres yer almaktadır. yine tütün ve tütün mamullerinin içilmesi de sedef hastalığının belirtilerini şiddetlendirmektedir.
Peki, ‘Sedef hastalığının belirtileri nelerdir?’ Sedef hastalığında deride plak oluşumunun yanı sıra kaşıntı da çok sık görülen belirtiler arasında yer almaktadır. yine vücut ısısının korunmasında güçlük çekildiği için üşüme ve titreme ile fazla protein tüketilmesi de sedef hastalığının en ciddi belirtilerindendir. Sedef hastalığı bazı hastalarda romatizmaya neden olabilmektedir. Sedef hastalığından kaynaklı romatizma parmaklarda, el ve ayak bileklerinde, dizde ve boyun eklemlerinde görülebilmektedir. Bu hastalarda deri lezyonlarına da rastlanmaktadır.
Sedef hastalığının belirtilerine vücudun her bölgesinde rastlansa da genellikle dirsek, diz, saçlı deri ve genital bölgede rastlanmaktadır. Sedef hastalığı tırnaklarda görüldüğünde tırnaklarda sarı kahverengi renk değişimi, çukurcuklar ve tırnağın kalınlaşması gibi problemler görülebilmektedir.
Sedef Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Günümüzde tıp bir hayli ilerlemiş olsa da sedef hastalığının nedeni henüz kesin olarak bilinmemektedir. Sedef hastalığına yönelik son araştırmalardan elde edilen bulgular ise genetik ve bağışıklık sistemine işaret etmektedir.
Vücutta gelişen otoimmün bir hadise olarak değerlendirilen sedef hastalığının nedenleri nelerdir? Vücuttaki yabancı mikroorganizmalarla savaşan hücreler, cilt hücrelerindeki antijenlere karşı antikor sentezler ile karakteristik döküntüler görülmesine neden olmaktadırlar. Bazı çevresel ve genetik etkenler çok hızlı rejenere olan deri hücrelerinin gelişiminde tetikleyici olabilmektedir. Tetikleyici olan çevresel ve genetik faktörler içerisinde ön plana çıkanlar ise şöyledir;
- Boğazda veya ciltte görülen enfeksiyon rahatsızlıkları
- Farklı otoimmün rahatsızlıkların birlikte seyretmesi
- İklim koşullarının soğuk ve kuru olması
- Stres
- Cilt travmaları
- Alkolün aşırı alınması
- Tütün ve tütün mamullerinin dumanına maruz kalma
- Steroid türündeki ilaçların kullanımının hızla bırakılması
- Tansiyon ya da sıtma hastalığının tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar
İnsanlar sedef hastalığının bulaşıcı olup olmadığını merak etmektedirler. Sedef hastalığının herkeste görülme riski olsa da bulaşıcı hastalıklar arasında yer almamaktadır. Sedef hastalarının üçte birinde ilk belirtiler çocukluk çağında görülmektedir. Aile öyküsünde sedef hastalığı olanlar ise büyük risk altındadır. Özellikle yakın aile bireylerinde sedef hastalığı varsa, sedef hastalığına yakalanma riski bir hayli artmaktadır. Genetik yollardan geçen sedef hastalığına risk grubunda yer alan kişilerin yaklaşık yüzde 10’unda rastlanmaktadır. Bu yüzde 10 içerisinde yer alan kişilerin ise yüzde 2-3’lük bölümünde sedef hastalığı gelişmektedir.
Bugüne kadar gerçekleştirilen araştırmalardan sedef hastalığı riskiyle alakalı 25 farklı gen bölgesinin olduğu tespit edilmiştir. Bu gen bölgelerinde yaşanan değişimler ise T hücrelerinin normalden farklı davranmasına neden olabilmektedir. Cilt T hücreleri tarafından işgal edildiği zaman hücre döngüsü hızlanır, kan damarları genişler ve kepeklenme tarzı döküntüler görülür.
Sedef Hastalığına Ne İyi Gelir?
Sedef hastalığı yaşam kalitesini düşüren ve toplumda çok yaygın görülen bir sağlık problemidir. Peki, bir tür cilt hastalığı olan sedef hastalığına ne iyi gelir? Sedef hastalığının bitkisel tedavi yöntemleri şöyle sıralanabilir.
Sedef Hastalığına Bitkisel Tedavi
Çay Ağacı Yağı
Çay ağacı yağı antiseptik özelliği olan yağlar arasındadır. İçeriğinde çay ağacı olan şampuanların kullanılması sedef hastalığının belirtilerini azaltmaktadır. Ayrıca çay ağacı yağı antienflamatuar ve antibakteriyel etkiye sahiptir. Çay ağacı yağı sedef hastalığının yanı sıra birçok cilt hastalığına da çok iyi gelmektedir. Çay ağacı yağı çok güçlü bir yağ olduğu için ciltte problem olan bölgeye direkt olarak uygulanmamalıdır. Bu nedenle de kullanımından evvel suyla ya da zeytinyağıyla seyreltilmesi ihmal edilmemelidir. Yine kullanılan şampuanın içerisine birkaç damla çay ağacı yağı damlatılmasında da bir sakınca yoktur.
Zerdeçal
İltihap giderici etkisi olan zerdeçalın içeriğinde barındırdığı antioksidanlar sedef hastalığına şifa olmaktadır. Sedef hastalığından kaynaklanan semptomların hafiflemesinde oldukça etkilidir. Zerdeçal yemeklerin içerisine katılarak tüketilebilmektedir. Ancak tüketilmeden evvel bir hekimden mutlaka görüş alınmalıdır.
Elma Sirkesi
Elma sirkesinin dezenfektan etkisi vardır. Sedef hastalığından kaynaklanan kaşıntının giderilmesinde oldukça etkilidir. Kaşıntının giderilmesi için organik elma sirkesinin kaşınan bölgelere düzenli olarak sürülmesi gerekmektedir. Ancak elma sirkesi cilde sürüldüğü zaman bir yanma hissedilebilir. Bunu engellemek için bir suyla seyreltildikten sonra sürülmesi gerekmektedir. Kafa derisinde kanama ya da yanma söz konusuysa bu bölgelere elma sirkesi zarar vereceği için kesinlikle sürülmemelidir. Deride kanama, yanık ve çatlama olan bölgelere elma sirkesi sürülmemelidir.
Zeytinyağı
Yemeklerde kullanılan zeytinyağı birçok cilt problemine de çözüm olmaktadır. Sedef hastalığının neden olduğu kızarıklığı ve döküntüyü gidermektedir. Aynı zamanda cildi nemlendirmektedir. İyileşme sürecini hızlandıran zeytinyağı, kaşıntıyı giderdiği gibi kabuklanmayı da azaltmaktadır. Zeytinyağı kafa derisine sürülürse cildi besleyerek saçların daha sağlıklı görünmesini sağlamaktadır.
Aloe Vera
Aloe vera jeli, sedef hastalığına kökten çözüm arayanların gözdesidir. Kuvvetli bir yara iyileştirici olan aloe vera bitkisi düzenli bir şekilde kullanıldığı takdirde ciltteki pul pul dökülmeleri ve kızarıklığı azaltmaktadır.
Limon Suyu
Sedef hastalığına limon suyunun iyi gelip gelmediği son senelerde çok tartışılmaktadır. Maydanoz, melisa ve misket limonu sedef hastalığının ciltteki etkilerini azaltmaktadır. Sedef hastalığı olanlar, bu hastalığın semptomlarını bu besinleri düzenli tüketerek azaltabilirler.
Epsom Tuzu
Cildi temizlediği gibi kaşıntıyı da gidermektedir. Suya dolu olan küvetin içerisine 1-2 kaşık epsom tuzu katılmalıdır. Bu uygulamadan sonra sedef hastalığının semptomları hafifleyeceği gibi ciltte müthiş bir rahatlama hissedilecektir. Bu uygulama 1,5 ay süreyle düzenli olarak uygulanmalıdır.
Hindistan Cevizi Yağı
Kozmetik ürünlerin içerisinde çok sık kullanılan Hindistan cevizi yağı, yüksek nem etkisiyle cildi nemlendirmektedir. Aynı zamanda antibakteriyel etkisi vardır. Bu da sedef hastalığının cilde olan olumsuz etkilerini azaltmaktadır.