Baş ağrısı toplumda en sık rastlanan sağlık şikayetleri arasında yer almaktadır. Cinsiyetler arasında kıyaslama yapıldığı zaman erkeklere göre kadınlarda daha fazla rastlanan bir sağlık problemidir. Bazı baş ağrısı türleri insanı bitkin düşürerek yaşam kalitesini düşürebilmektedir.
Baş ağrısı üzerine gerçekleştirilen araştırmalar, aile hekimine başvuran her 10 hastadan birinin baş ağrısı şikayetiyle aile hekimine müracaat ettiğini göstermektedir. Yine nöroloji bölümüne yapılan her üç sevkten birinin nedeni baş ağrısı şikayetidir.
Baş ağrısına ne iyi gelir ve evde baş ağrısına iyi gelecek tedavi yöntemleri nelerdir bu yazımızda detaylıca inceledik.
İçerik Başlıkları
Baş Ağrısı
Başın belli kısmında sıkıştırıcı, zonklayıcı ve belirgin olarak yaşanan ağrı hissine baş ağrısı denilmektedir. Baş ağrısı ani olarak gelişebileceği gibi yavaş yavaş da gelişebilen bir sağlık problemidir. Bazen birkaç saat süren baş ağrısı bazen de birkaç gün devam ederek yaşamı olumsuz etkileyebilmektedir.
baş ağrısı nasıl geçer
Her insan yaşamının belli bir döneminde bir defa da olsa baş ağrısı problemini yaşamıştır. Acil servislere yapılan başvurular incelendiği zaman baş ağrısı şikayetinin yüzde üçlük dilimi kapsadığı görülür. Yüzde 96’sı iyi huylu karakterde olan baş ağrısının yüzde 4’lük kısmı ise kötü seyirli olup, erken müdahalede hayat kurtaran acil vakalar arasında yer almaktadır. Bu tarz kötü seyirli olan vakalarda acil servis hekimleri tarafından dikkatli bir şekilde analiz edilen vakanın tıbbi öyküsü alındıktan sonra fiziki muayenesi yapılmaktadır. Daha sonra baş ağrısının altta yatan nedeninin tespit edilmesi için çeşitli laboratuvar testleri yapılır ve radyolojik görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır.
Baş Ağrısı Türleri Nelerdir?
Baş ağrılarının türleri Uluslararası Baş Ağrısı Derneği tarafından 14 ana grup ve yüzlerce alt grup halinde sınıflandırılmış olup, altta yatan başka bir sağlık probleminden kaynaklanmayan ve direkt olarak seyreden baş ağrısına primer baş ağrısı denilmektedir. Primer baş ağrısının en yaygın görülen tipleri ise küme baş ağrıları, gerilim tipi baş ağrısı ve migrendir.
Yüzde 10 oranında görülmekte olan sekonder tipi baş ağrıları ise belli bir sağlık probleminden kaynaklanmaktadır. Sekonder tipi baş ağrısına sinir sistemi hastalıkları, beyin damar hastalıkları, göz hastalıkları, beyin tümörleri, menenjit, sinüzit gibi sağlık problemlerinin seyri esnasında rastlanmaktadır.
baş ağrısı çeşitleri
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan açıklamada da her insanın yaşamının belli bir döneminde baş ağrısından şikayet ettiği bilgisine yer verilmiştir. Baş ağrısı, başın herhangi bir bölümünde yaşanan ağrı hissi olarak tanımlansa da baş ağrısı şikayetinde ciddiyet kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. Bazı belirtilerle birlikte görülen baş ağrıları acil müdahale gerektirdiği için bu tür baş ağrılarında çok dikkatli olunmalı ve vakaya erken müdahale edilmelidir. Baş ağrısına deri döküntüsü, sersemlik, kusma, ense sertliği, konuşmada güçlük çekme, vücudun belli kısmının felç olması, 38 derece ve üstündeki ateş ya da görme kaybı gibi belirtiler eşlik ediyorsa vakaya acil olarak müdahale edilmesi gerekir.
Primer baş ağrıları bir belirti olarak kabul edilmesinin yanı sıra tek başına bir olgu olarak da kabul edilmektedir. Primer baş ağrılarını tetikleyen herhangi bir hastalık veya alerjik reaksiyon yoktur. Primer tipi baş ağrıları epizodik yani ataklar şeklinde görülebileceği gibi kronik yani uzun seyirli olarak da görülebilmektedir. Ara sıra belirginleştikten sonra kaybolma eğilimine giren baş ağrılarına epizodik baş ağrıları denilmektedir. Epizodik baş ağrıları yaklaşık yarım saat ile birkaç saat arasında sürmektedir. Kronik baş ağrıları ise sürekliliği olan baş ağrılarıdır. Bir ayın birçok gününde görülebilen kronik baş ağrıları günlerce sürebilmektedir. Kronik baş ağrılarının tedavisi yapılırken ağrı kontrol yöntemlerinden faydalanılmaktadır.
baş ağrısına ne iyi gelir
Baş ağrılarının birçok farklı türü bulunmaktadır. Bu türler ise şöyledir;
Gerilim Tipi Baş Ağrısı
Toplumda en fazla rastlanan baş ağrısı türü olmakla birlikte 20 yaş üstündeki kadınları çok daha fazla etkilemektedir. Hastalar tarafından başın etrafında sıkı bir şekilde bant varmış gibi tarif edilmektedir. Boyun ve kafatasında bulunan kasların gerilmesi neticesinde yaşanan bu baş ağrısı türüne vücudun uzun süreli olarak yanlış pozisyonda tutulması ve stres gibi faktörler neden olmaktadır.
Küme Tipi Baş Ağrısı
Yüzün bir tarafında ya da göz arkasında belirgin şekilde yanıcı tarzda ağrı hissi ile karakterize edilen küme tipi baş ağrısı zonklayıcı şiddette değildir. Küme tipi baş ağrıları gözlerde sulanma, burun akıntısı gibi belirtilerle birlikte seyretmektedir. Uzun süre devam edebilen küme tipi baş ağrıları bazen 6 hafta boyunca da sürebilmektedir. Haftanın her günü görülebileceği gibi gün içerisinde bir defadan fazla da görülebilmektedir. Küme tipi baş ağrılarının altında yatan nedenin ne olduğu tam olarak tespit edilememiş olsa da bu tip baş ağrılarından en fazla 20 ila 40 yaş aralığında olan erkekler etkilenmektedir.
Küme tipi baş ağrıları genellikle ataklar şeklinde görülmektedir. Bu tip baş ağrılarında atakların süresi kişiden kişiye farklılık gösterse de genellikle 15 dakika ile 3 saat aralığında sürmektedir. Birçok vakada gün içerisinde 1 ila 4 aralığında atak görülebilmektedir. Ataklar çoğu zaman günün aynı saatinde görülür. Bir atak bittikten sonra diğer atak oluşarak kümelenme göstermektedir.
Migren
Ciddi seyreden bir baş ağrısı tipi olmakla birlikte çoğu zaman yüzün sadece bir yarısında görülmekte ve zonklayıcı tarzda olmaktadır. Migrenin kendi içerisinde birçok alt türü bulunmaktadır. Bu alt türlerden sadece biri olan kronik migren baş ağrısı bir aylık süre zarfının en az 15 gününde görülmektedir. Hemiplejik migren türü ise inme benzeri şikayetlerle birlikte görülmektedir. Bu tür migren vakasında baş ağrısından evvel görme problemi, bulantı hissi ve sersemlik gibi belirtiler baş göstermektedir.
Migren vakalarının bazılarında baş ağrısıyla birlikte bir takım görsel belirtiler seyredebilmektedir. Bu tür görsel belirtiler bu hasta grubundaki neredeyse her 5 kişiden 1’inde görülmekte olup, bu tür görsel belirtiler baş ağrısından evvel ortaya çıkmaktadır. Aura dönemi denilen bu belirtiler esnasında vakalar çapraz çizgiler, yanıp sönen ışıklar, parıltılar, kör nokta ve yıldız gibi görsel sorunlar yaşamaktadır. Aura sürecinde yüzün veya vücudun belli kısmında yaşanan karıncalanma, konuşma güçlüğü gibi semptomlarda görülebilmektedir. Migren belirtileri ile inme belirtileri birbirine benzer olduğu için bu tür şikayeti olan vakalar vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna müracaat ederek muayene olmalıdır.
Migren tipi baş ağrısı genetik geçiş de gösterebildiği için çeşitli sinir sistemi problemlerinin migren tipi baş ağrısını tetikleyebileceği belirtilmektedir. Erkeklerle kıyaslandığı zaman kadınların migren tipi baş ağrısına 3 kat daha yakın olduğu görülür.
Gök Gürültüsü Baş Ağrısı
Aniden görülen bir baş ağrısı türü olmakla birlikte beklenmedik ve ciddi seyreden baş ağrısı olduğu için ciddiye alınmalıdır. Hiçbir belirti göstermeden sinsice birden görülmekte ve yaklaşık 5 dakika sürmektedir. Gök gürültüsü baş ağrısı genellikle beyindeki kan damarları ile alakalı olduğu için vakit kaybetmeden müdahale edilmesi gereken sağlık problemleri arasında yer alır.
Yüksek Tansiyon Baş Ağrısı
Kan basıncının yükselmesi olarak bilinen yüksek tansiyon, bazı insanlarda baş ağrısını tetikleyebilmektedir. Tansiyondan kaynaklanan baş ağrısı tıbbi müdahaleye gereksinim duyulan belirtilerden biri olarak kabul edilmektedir. Hipertansiyondan kaynaklanan ve başın her iki tarafını etkileyen baş ağrısı fiziksel aktivite esnasında kötüleşme eğilimi şeklinde kendini göstermektedir. Atım şeklinde yani pulsatil olarak görülen yüksek tansiyon baş ağrısı esnasında burun kanaması, görme kaybı, uyuşukluk, nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi sağlık problemleri seyredebilmektedir.
Baş Ağrısı Belirtileri Nelerdir?
Gerilim Tipi Baş Ağrısı Belirtileri
- Alın ya da şakak bölgesinde basınç hissi
- Kafada doluluk hissi ile birlikte seyreden baş ağrısı
- Boynun, omuz kaslarının ve kafa derisinin hassaslaşması
- Işık ve sese karşı hassaslaşma (Bu tür hassasiyet migrende çok şiddetli görülmez)
Gerilim tipi baş ağrısında kusma, bulantı hissi ve görme bozuklukları gibi belirtiler yoktur. Bu tip baş ağrısına fiziksel olarak gerçekleştirilen aktiviteler neden olmadığı gibi tam aksine bu tip baş ağrısına fiziksel aktiviteler iyi gelebilmektedir.
Migren Tipi Baş Ağrısı Belirtileri
Prodrom Sürecinde Belirtiler
Migren tipi baş ağrısı hissedilmeden 1 ya da 2 gün evvel vakalar yaklaşmakta olan migren atağına yönelik uyarıcı nitelikte olan küçük değişikliklerin farkına varabilirler. Bu küçük değişiklikler ise şöyledir;
- Huzursuzluk, karamsarlık gibi ruh halinde görülen değişiklikler
- Kabızlık problemi
- Boynun tutulması
- İştahın açılması
- Çok sık esnemek
- Aşırı susuzluk hissedilmesi ve idrara çıkılması
Aura Sürecinde Belirtiler
Bu süreçte migren atağından evvel bir takım duyusal değişiklikler yaşanmaktadır. Bu değişiklikler ise şöyledir;
- Görmede bozukluk
- Konuşmada bozukluk
- Dokunma hislerinin zayıflaması
- Uyuşma ya da karıncalanma hissi
Atak Sürecinde Belirtiler
Migren ataklarının süresi 4 ila 72 saat aralığında değişmektedir. Migren atakları nadir olarak görülebildiği gibi ayda ya da haftada bir kaç seferde görülebilmektedir. Migren atağı esnasında görülen belirtiler ise şöyledir;
- Bulantı hissi ve kusma
- Görmede bulanıklık
- Kalp atışlarında zonklama
- Işığa, sese ve dokunmaya karşı aşırı hassaslaşma
- Baş dönmesi
- Baygınlık hissi
Atak Sonrasında (Postdrome) Belirtiler
Migren atağının ardından hasta kendisini tükenmiş ve bitkin hissetmektedir. Ancak hastada çok az da olsa bir rahatlama hissi olmaktadır. Atak sonrasındaki 24 saat içerisinde hasta baş dönmesi, huzursuzluk, güçsüzlük, sese ve ışığa karşı aşırı hassasiyet gibi problemler yaşayabilir.
Küme Tipi Baş Ağrısı Belirtileri
Küme tipi baş ağrısında dayanılmaz ve şiddetli olarak hissedilen ağrı genellikle bir gözün etrafından başlamaktadır. Bu ağrı hissi bazı durumlarda baş, yüz, omuz, boyun ve vücudun diğer bölgelerine de yayılabilmektedir. Bu tür baş ağrılarında görülen belirtiler ise şöyledir;
- Hastanın kendisini huzursuz hissetmesi
- Ağrının tek taraflı olması
- Ağrının etkilediği bölgedeki gözün kızarması ve yaşarması
- Alın ve yüz bölgesinde aşırı terleme
- Ağrının etkilediği bölgede burun tıkanıklığı ya da akıntı olması
- Yüzün solması veya kızarması
- Göz kapaklarının düşmesi
- Ağrının etkilediği bölgede yer alan gözün etrafının şişmesi
Nevraljik Tipi Baş Ağrısı Belirtileri
Baş ağrısının aniden ve şiddetli bir şekilde başlaması
Baş ağrısıyla birlikte seyreden yüksek ateş, bulantı hissi ve kusma, kafa karışıklığı, ense sertliği, uyuşma, nöbetler ve konuşmada güçlükler
Baş ağrısının kötüleşmesi halinde genellikle düşme veya bir kafa travmasının ardından meydana gelen baş ağrıları
Baş Ağrısı Neden Olur?
Baş ağrısına neden olan faktörler baş ağrısının tipine göre farklılık göstermektedir. Mesela primer tipi baş ağrısında genetik yatkınlık ve çevresel etkenler beyinde bir aktivasyon yaratmaktadır. Beyindeki bu aktivasyon beyin damarlarını genişlettiği gibi bir takım kimyasal maddeleri de açığa çıkarmaktadır. Tüm bunlar ise sinirleri uyarmakta ve primer tipi baş ağrısına sebep olmaktadır.
Sekonder tip baş ağrılarını ise tetikleyen çok sayıda farklı faktör bulunmaktadır. Mesela kulak, sinüs, beyin zarı iltihapları gibi enfeksiyon problemleri, anevrizma, damar tıkanıklıkları, malformasyonlar gibi kan damarlarında meydana gelen hasarlar, hipertansiyon ve tümörler bu faktörlerden sadece ön plana çıkanlarıdır. Sekonder tipi baş ağrıları ciddi sağlık problemlerinden kaynaklanabileceği için nedeninin tespit edilmesi hayati önem taşımaktadır. Yine kadınların adet dönemlerinde baş ağrısı problemine çok sık rastlanılmaktadır. Ayrıca baş ağrısını tetikleyen diğer bir yaygın faktör ise strestir.
Sekonder tip baş ağrısına neden olan faktörler ise şöyledir;
Beyin anevrizmaları ya da beyin tümörü sonucunda şiddetli baş ağrısı görülebilir. Bu türden baş ağrısının nedeni ise kafa içerisindeki hacmin sınırlı olması ve kafa içerisinde alan kaplayan bir lezyon nedeniyle kafa içerisindeki basıncın artmasıdır.
Omurganın boyun bölgesinde yer alan kısmına servikal omurga denilmektedir. Bu bölgede yer alan omurların dejenerasyona uğraması ile birlikte omurilik kanalına baskı yapması, servikojenik baş ağrısına neden olmaktadır. Bu tip baş ağrısıyla birlikte şiddetli bir boyun ağrısı da seyretmektedir.
Bazı ilaçların yanlış kullanılması sonucunda da baş ağrısı problemi görülebilmektedir. Özellikle ağrı kontrolü için alınan ilaçların fazla kullanılması veya aniden kesilmesi sonucunda şiddetli baş ağrıları görülebilir.
Beyin ve omuriliği sarmalayan zar şeklindeki koruyucu yapılara meninksler denilmektedir. Bu zarların iltihaplanması sonucunda menenjit rahatsızlığı ortaya çıkar. Menenjit gelişiminin ardından baş ağrısı görülme riski oldukça yüksektir.
Travmanın ardından da baş ağrısı görülebilir. Trafik kazası, düşme, kayak yaralanmaları gibi travmalardan baş bölgesi etkilenmişse post travmatik denilen baş ağrısı görülebilir.
Sinüs denilen boşluklarda solunum havası dolaşırken bu hava hem nemlendirilir, hem de ısıtılır. Sinüs boşluklarındaki iltihaplanma yüz bölgesinde basınç hissine ve baş ağrısının gelişmesine yol açabilir.
Beyin omurilik sıvısının azalması sonucunda spinal baş ağrıları görülebilir. Spinal baş ağrıları epidural veya spinal anestezi işleminin ardından çok sık görülür.
Bu nedenler haricinde gerçekleştirilen bazı araştırmalar neticesinde kadınların yaklaşık yüzde 39’unda doğumdan sonraki ilk hafta içerisinde baş ağrısı problemi ile karşılaşıldığı belirlenmiştir. Postpartum denilen bu baş ağrısına östrojen seviyesinin değişmesi neden olmaktadır. Doğumun ardından östrojen seviyesinin azalması depresyonu da tetikleyici faktör olabilmektedir. Östrojen seviyesinin yanı sıra uyku düzeninin bozulması, stres, halsizlik, dehidratasyon gibi problemler sonucunda da postpartum baş ağrısı görülebilmektedir.
Sürekli Baş Ağrısı Nedenleri Nelerdir?
Sürekli baş ağrısı yaşanıyorsa altında yatan nedenin sekonder neden olup olmadığının araştırması mutlaka yapılmalıdır. Periyodik olarak başvuru yapan vakalardaki baş ağrıları süreklilik kazandığı takdirde vakanın aşırı ağrı kesici ilaç kullanmasının yanı sıra altta yatan nedenin psikolojik kaynaklı olma ihtimali de düşünülmelidir. Sürekli baş ağrısının altta yatan nedenleri beyin toplardamarlarında pıhtı, beyin kanamasının ardından meydana gelen kan toplanması yani hematom, temporal arterit, menenjit gibi sağlık problemleri de olabilir.
Çocuklarda Baş Ağrısı Neden Olur?
Çocukluk çağında yaşanan baş ağrılarının bir çoğuna tanı konulamaz. Çocuklar, baş ağrısı şikayetinden dolayı ebeveynleri tarafından verilen ağrı kesiciler etki göstermezse ya da baş ağrısı günlük yaşamı olumsuz etkilemeye başlayınca ebeveynleri tarafından sağlık kuruluşuna götürülmektedir.
Çocukluk çağında en fazla yaşanan baş ağrısı türleri ise primer yani gerilim tipi baş ağrısı ve migrendir.
Çocukluk çağında görülen primer tipi baş ağrıları kafatasının ön kısmında hissedilmektedir. Çocukluk çağında görülen baş ağrıları başın arka tarafında hissediliyorsa, ebeveynler tıbbi yardım istemeyi kesinlikle ihmal etmemelidir.
Çocukluk çağında görülen gerilim tipi baş ağrısında ise stresli yaşam koşulları bu tip baş ağrılarını tetikleyebileceği için çocuk, nörolog değerlendirmesinden geçirilmelidir.
Baş Ağrısına Ne İyi Gelir?
Baş ağrısına sinüs enfeksiyonu gibi altta yatan bir sağlık problemi neden oluyorsa, uzman hekim tarafından tedavisinin yapılması gerekir. Primer tipi baş ağrılarının ve özellikle migrenin tedavisinde nöroloji uzmanı, vakanın tıbbi özgeçmişini dinledikten sonra fiziki olarak muayenesini yaparak tedavi sürecine başlamaktadır.
Baş ağrısının tedavisi için çok sayıda ilaç bulunmaktadır. Migren tedavisinde migreni tetikleyen faktörlerin azaltılması, sinir sistemindeki hassasiyetin ve ağrı esnasında beliren damar ve damar etrafındaki olayların baskılanması hedeflenmektedir. Temel tedavi yöntemi ise koruyucu ve atak tedavisi olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Hastanın tedavisine yönelik karar alınırken hastanın ağrılarının sıklığı en etkili faktördür. Mesela hasta bir ay içerisinde sadece 1-2 kez ağrı hissettiğini söylüyorsa, bu hastaya yönelik hekim tarafından atak tedavisi planlanmaktadır.
Baş ağrısının kontrol altına alınması için hastaya basit ağrı kesiciler, ergotamin etken maddeli ilaçlar, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar ya da triptan grubu ilaçlar kullanması tavsiye edilir. Ağrı kesici nitelikte olan ilaçlar her ne kadar masum gibi görünse de sürekli kullanılması halinde böbrek parankimi ve diğer organlarda geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir. Bundan dolayı da hastaya sürekli ağrı kesici alması kesinlikle tavsiye edilmemektedir. Ağrı kesici nitelikteki ilaçlar sadece atak başında kullanılmalıdır.
Koruyucu ve önleyici tedavi yöntemlerine bir ay içerisinde atak sayısı dört ve üzerine çıkmışsa başvurulmaktadır. Koruyucu ve önleyici tedavi yönteminde kullanılan ilaçlar günlük olarak alınmaktadır. Depresyon ilaçları, kalp ilaçları ya da epilepsi ilaçları koruyucu-önleyici ilaçlar olarak kullanılmaktadır. Bu tür ilaçlar hekime muayene olunup, hekim tarafından reçete edilmediği sürece kesinlikle kullanılmamalıdır.
baş ağrısına ne iyi gelir
Gerilim Tipi Baş Ağrısı Nasıl Geçer?
Gerilim tipi baş ağrısının tedavisinde hekimin önerdiği basit ağrı kesicilerin yanı sıra kas gevşetici veya rahatlatıcı ilaçlar ile kaygıyı gideren antidepresanlara da başvurulmaktadır. Bu tip baş ağrısı tedavi edilirken, psikolojik terapiler ile gevşeme teknikleri de oldukça işe yaramaktadır.
Migren Tipi Baş Ağrısına Ne İyi Gelir?
Migren tipi baş ağrısının tedavi sürecinde hastanın kullandığı ilaçlar, baş ağrısı ataklarında ağrıyı gidermede ve bu ağrı ile birlikte seyreden kusma, bulantı gibi belirtilerin durdurulmasında ya da çok sık aralıklarla hissedilen baş ağrısı ataklarının sıklığının kontrol altına alınmasında oldukça etkilidir. Migrenden kaynaklanan baş ağrısını tedavi etmek için çok sayıda ilaç bulunmaktadır.
Hipertansiyon, epilepsi, depresyon gibi başka sağlık problemlerinin tedavisinde hastaya kullandırılan bazı ilaçların migren tipi baş ağrısının engellenmesinde ve hastanın rahatlamasında oldukça etkili olduğu bilinmektedir.
Migren ataklarında sayının azaltılmasında tetikleyici bazı faktörlerden kaçınılması da bir hayli işe yaramaktadır. Susuzluğun, açlığın, uykusuzluğun, aşırı kafein alımının, beyaz peynir çeşitlerinin ve kırmızı şarabın bazı migren hastalarında atakları tetiklediği bilinmektedir.
Küme Tipi Baş Ağrısı Nasıl Tedavi Edilir?
Küme tipi baş ağrılarının tedavisinde ağrının şiddetinin azalmasına ve süresinin kısalmasına hızla etki edebilecek ilaçlar hastaya kullandırılmaktadır. Küme tipi baş ağrısının tamamen giderilmesi için kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Küme tipi baş ağrılarının tedavisinde en etkili faktör stresli durumların ve ağrıyı tetikleyen faktörlerin farkında olunmasıdır. Ağrının en iyi şekilde yönetilmesinde nöroloji uzmanı ile İyi bir iletişim kurulması büyük önem taşımaktadır.
Tedaviye direnç gösteren küme tipi baş ağrısında ise oksijen tedavi yöntemi ile sınırlı da olsa fayda elde edilebilir.
Baş Ağrısının Tedavisinde Kullanılan Alternatif Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Gerilim tipi baş ağrısının tedavisinde geri iletim – gevşeme eğitimi yani biofeedback faydalı olabilir.
Migren tipi baş ağrısının tedavisinde akupunktur yarar sağlayabilir.
Kronik yani sürekli baş ağrılarının tedavisinde derin doku masajının yanı sıra aroma terapi, nefes egzersizleri, riboflavin, magnezyum ve içeriğinde ‘feverfew’ barındıran bitkiler etkili olabilir.
Son zamanlarda baş ağrısının tedavi edilmesinde botox alternatif tedavi yöntemi olarak kullanılsa da bu yöntem çok sık hissedilen ve kronik baş ağrılarının tedavisinde alternatif olmaktadır. Ancak çok pahalı olmasından dolayı öncelikli tercih edilen bir tedavi yöntemi olmamakla birlikte pratik bir tedavi yöntemi de değildir.
Yaşam Tarzında Yapılan Değişiklikler Baş Ağrısının Tedavisinde Etkili mi?
Baş ağrısını tetikleyen faktörlerin tespit edilmesi, ayrıca günün hangi saatinde ve hangi aktivitelerin ardından baş ağrısının daha fazla hissedildiğinin belirlenmesi ve bu tür aktivitelerden imkanlar doğrultusunda kaçınılması ya da bu tür aktivitelerin azaltılması tedavi sürecini destekleyebilir.
Alkol tüketiliyorsa kullanımı kesinlikle sınırlandırılmalıdır. Özellikle kırmızı şarap baş ağrısını tetikleyici faktör olabilmektedir.
İçeriğinde nitrat barındıran işlenmiş besinlerde baş ağrısını tetiklemektedir. Çikolata ve işlenmiş etler bu tür besinlere örnek verilebilir. Vücuttaki kan damarlarına etki eden nitratlar, beyindeki damarlarla etkileşime girdiği için baş ağrısına neden olabilmektedir.
Uyku süresi ve kalitesi sağlıklı yaşamı desteklediği gibi migren ya da baş ağrısı ataklarının engellenmesinde de oldukça etkilidir.
Bilgisayar veya cep telefonunun uzun süreli kullanımının ardından ense kaslarında yorgunluk ve ağrılar hissedilebilir. Bu tür bir hisse maruz kalmamak için sık sık pozisyon değiştirilmesi tavsiye edilmektedir.
Açlıkta baş ağrısını tetikleyen faktörler arasında yer aldığı için öğünlerin atlanmamasına dikkat edilmelidir.
Baş ağrısının bazı tiplerinin ise stresle direkt ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. Bundan dolayı günlük yaşam içerisinde stresle baş etmenin yöntemleri iyi bilinirse baş ağrıları kontrol altına alınabileceği gibi yaşam kalitesi de yükselecektir.
Baş Ağrısına Evde Ne İyi Gelir?
Soğuk Pres Uygulanması
Migren atağı geçiren vakalar alın bölgesine soğuk pres uygulayabilirler. Bir havlu ya da dondurulmuş torba pedleri alın bölgesine konularak soğuk pres uygulanabilir. Ayrıca kafa bölgesine buz kompresi uygulanması migren ağrısının hafiflemesinde oldukça etkilidir. Buz kompresi kafa bölgesine 15 dakikadan fazla uygulanmamalı, 15 dakika ara verildikten sonra tekrar uygulanmalıdır.
Küme tipi baş ağrısı şikayeti olanlar da ağrı hissedilen bölgeye soğuk pres uygulayabilir ya da karanlık bir ortamda oturarak ağrıyı hafifletebilirler. Ancak küme tipi baş ağrılarının giderilmesinde hekimin önerdiği ilaçların alınması en etkili yöntemdir. Yine hastanelerin acil bölümlerine başvurularak saf oksijen alınması da ağrının hafiflemesinde etkilidir.
Sıcak Pres Uygulanması
Gerilim tipi baş ağrısından şikayet edenler ise ısıtma pedini veya sıcak bir havluyu kafanın arka kısmına yerleştirerek ağrıyı hafifletebilirler. Sinüslerden kaynaklı baş ağrısında ise ağrı hissedilen bölgeye sıcak bir bez yerleştirilebilir veya sıcak bir duş alınabilir.
Kafa Derisine Baskı Yapılması
Saça at kuyruğu yapılması ya da saçların çok sık toplanması da baş ağrısını tetikleyebilmektedir. Dış kompresyon denilen bu tür baş ağrılarına kafa bandı, şapka ve çok sıkı yüzme gözlüklerinin takılması da neden olabilmektedir. Bunlardan kaynaklı baş ağrısının engellenmesinde saçların daha gevşek toplanması, kafa bandı, şapka ve çok sıkı yüzme gözlüklerinin kullanılmaması işe yarayabilir.
Karanlık Ortam
Migren ataklarının tetiklenmesinde bilgisayar ekranlarının yaydığı parlak ve titreşimli ışıklarda etkili olmaktadır. Işıktan kaynaklı baş ağrısı şikayeti olanlar ise gün içerisinde pencerelerini daha koyu fondaki perdelerle kapatabilir ve dışarı çıktıkları zaman güneş gözlüğü kullanabilirler. Yine parlamayı engelleyen ekranları bilgisayar ekranlarına takabilirler. Ayrıca ev ortamının aydınlatılmasında gün ışığı spektrumlu floresan ampuller tercih edilebilir.
Kafein Alımının Azaltılması
Kafein bakımından zengin olan çay, kahve gibi içeceklerde baş ağrısını tetikleyebilmektedir. Bu nedenle bu tür içeceklerin daha az tüketilerek kafein alımının azaltılması da baş ağrısını engelleyebilir.
Gevşeme Uygulanması
Yoga, vücudu geren hareketler, kas gevşetme hareketleri ve meditasyon baş ağrısının yanı sıra vücutta hissedilen diğer ağrı türlerinin hafiflemesinde oldukça etkilidir.
Masaj Yapılması
Stresten kaynaklı gerilim tipi baş ağrısının hafiflemesinde boyun bölgesine birkaç dakika masaj yapılması işe yarayabilir.
Düzenli İlaç Kullanılması
Uzman hekimin tavsiye ettiği ilaçların düzenli olarak alınması baş ağrısı tedavisinde büyük önem taşımaktadır. Bunun haricinde eczanelerde satılan reçetesiz ağrı kesici ilaçlarda baş ağrısının giderilmesi için alınabilir.
Baş Ağrısı İçin Hekime Ne Zaman Başvurulmalıdır?
- Baş ağrısının seyri sürekli ve artan şiddette devam ediyorsa
- Vaka 10 yaşın altında ya da 50 yaşın üstünde ilk defa baş ağrısıyla tanışıyorsa
- Daha evvel hissedilen ağrının şiddetinde artma ve şeklinde değişme varsa ve tedaviye yanıt alınamıyorsa
- Baş ağrısı hastayı uykusundan uyandıracak kadar şiddetliyse
- Baş ağrısıyla birlikte bulantı, kusma ve ışığa karşı hassasiyet gibi belirtiler seyrediyorsa
- Baş ağrısıyla birlikte boyun sertliği ya da ateş mevcutsa
Hastanın hissettiği baş ağrısı şimdiye kadar hissedilen en şiddetli baş ağrısıysa ve baş ağrısı, ağır bir yük kaldırılması esnasında hissedildiyse ya da ağrının şiddeti giderek artıyorsa vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna müracaat edilerek muayene olunmalıdır.
Yukarıdaki bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve uygulanmadan önce mutlaka bir doktora danışılmadan uygulanmamalıdır.