Kanama durumlarında, kanın durması için pıhtılaşma sağlamakta olan trombositler bulunmaktadır. Bu trombositlerin bir diğer adı ise platelettir. PLT değerleri kan testlerinin yapılması sonucunda öğrenilmektedir. PLT nedir, PLT trombosit değeri kaç olması gerekir, PLT yüksekliği ve düşüklüğü nedenleri nelerdir?
Vücudun herhangi bir bölümünde kanamalar olmasından dolayı kanda pıhtılaşma yolu ile durdurulmaktadır. Pıhtılaşma, kanın kalışlaştırması ve durdurma anlamına gelmektedir. Kanın pıhtılaşmasını sağlamakta olan görevlilere PLT trombositleri olarak adlandırılmaktadır. Trombositlerin yüksek veya az olması durumunda bazı problemler meydana gelmektedir.
İçerik Başlıkları
Trombosit (PLT) Nedir
Kanama durumunda, kanın durmasına neden olan trombositler PLT olarak adlandırılır. PLT anlamı ise pıhtı olan trombosit, kemik iliği tarafından üretim sağlamaktadır. Alyuvar ve akyuvarlardan daha küçük boyutlarda olan PLT trombositleri, vücudumuz açısından oldukça önemlidir. PLT değerinde yükseklik ya da düşüş olması durumunda, buna yönelik ilaç tedavilerinin uygulanması önerilir.
PLT Trombosit Değeri Kaç Olmalı
Sağlıklı bir bireyde PLT değeri, referans aralığında olması gerekir. Referans değeri olarak kabul edilmekte olan PLT değerleri, 150 ila 450 mikrolitre aralığında olması önerilir. 450 bin mikrolitreden daha fazla olması, PLT yüksekliği yani trombositoz söz konusu olmaktadır.
Trombositopeni ise PLT değerinin 150 bin mikrolitreden az olması durumunda görülmektedir. PLT değeri 20 binin altında olması ise herhangi bir yaralanmaya gerek bile olmadan kanamaların yaşanmasına neden olmaktadır. Vücudun kanının tutan, yaralanmaların iyileşmesini sağlayan PLT insan yaşamınının devamlılığını sürdürebilmesi açısından hayati bir önem taşımaktadır.
PLT Yüksekliği Neden Olur
Kanda yer alan trombositlerin 400 bin mikrolitre üzerinde olmasıyla birlikte PLT yüksekliği söz konusu olabilmektedir. PLT yüksekliği gereksiz trombosit üretimi anlamına gelmektedir. Yüksek PLT miktarı, kanın henüz vücut içerisinde olması durumunda pıhtılaşmaya sebep olabilmektedir. Bu durum da hayatı tehdit etmekte olan problemlere neden olabilmektedir.
- Bazı enfeksiyonlar ve demir eksikliğinden kaynaklı PLT yüksekliğine sebep olmaktadır.
- Anemi ve travmalar PLT yüksekliği sebepleri arasında yerini almaktadır.
- Bazı kanser çeşitleri ve sürekli olarak kullanımı sağlanan ilaçlar PLT yüksekliğine sebep olabilmektedir.
- Cerrahi operasyonlar sonrasında PLT yükselebilmektedir.
- Dalak organının alınması durumunda da PLT yüksekliği söz konusu olabilmektedir.
- Kemik iliğinin olması gerektiğinden fazla trombosit üretmesi.
- Kan kaybı yaşanması.
- İltihaplı olarak gelişim sağlayan bağırsak iltihaplanmaları PLT yüksekliğine yol açabilir.
Bununla birlikte birçok durum, PLT trombositlerinin yükselmesine yol açabilmektedir. PLT yüksekliğinde mutlaka bir hekime başvurulması önem taşımaktadır.
PLT Yüksekliği Belirtileri Nelerdir
- Sürekli olarak baş ağrısı ve baş dönmesi,
- Göğüs ağrısı şikayetlerinin artış göstermesi,
- Güçsüzlük ve halsizlik şikayetlerinin gerektiğinden fazla olması,
- Ayak ve ellerde meydana gelen karıncalanma ve uyuşmalar,
- Kalp spazmı ve geçici olarak meydana gelen yaşanan görme bozuklukları gibi durumlar PLT trombosit yüksekliği belirtileri arasında yerini almaktadır.
PLT Düşüklüğü Nedenleri Nelerdir
PLT düşüklüğü kan üzerindeki PLT miktarının 150 mikrolitre altına düşmesi durumudur. Tedavi edilmemesi durumunda, bireyin yaşamını tehdit edici olarak değerlendirebilmektedir. Hemen hemen herkeste görülebilen bu durum, bazı faktörlerden kaynaklı da ortaya çıkmaktadır.
- Aşırı miktarda tüketimi sağlanan alkol ve siroz PLT düşüklüğünden dolayı kaynaklanabilir.
- B12 eksikliği PLT düşüklüğüne yol açabilir.
- Radyoterapi ve kemoterapi tedavileri PLT düşüklüğüne sebep olabilir.
- Çeşitli kimyasallara maruz kalınması durumunda PLT düşüklüğüne neden olabilmektedir.
- Demir ve folat eksikliği, kansızlık gibi durumları PLT’yi düşürmesi etkileri arasında yerini almaktadır.
- HIV, su çiçeği ve enfeksiyonlar PLT düşüklüğünün bir diğer sebepleri arasında yerini alır.