Sivilce, ergenlik dönemi itibariyle her yaşta, kadın ve erkeklerde görülebilen cilt rahatsızlıkları arasında yer almaktadır. Oldukça hassas bir cilt sorunu olan sivilcenin tedavisinde, kulaktan dolma bilgiler ile birlikte etkili olmamasından dolayı sivilce izlerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Bu sebeple de kalıcı olan sivilce izlerinin ortaya çıkmaması için doğru sivilce tedavisi uygulanması gerekmektedir.
İçerik Başlıkları
Sivilce (Akne) Nedir
Halk arasında sivilce olarak adlandırılan, ergenlik döneminde oldukça sık rastlanan cilt sorunlarından olan “akne vulgaris” kıl folikülü ve bununla birlikte yağ bezlerinin tekrarlamakta olan bir cilt hastalığı çeşididir. Akne, derinin yağlı bölgeleri olan kısımlardan genellikle yüz, sırt, boyun, göğüs bazen de omuz ve kalça bölgelerinde de meydana gelebilmektedir. Sivilce hayati bir problem olmamasıyla birlikte kişinin psikolojisinin ve sosyal yaşantısının olumsuz yönde etkilenmesine neden olabilmektedir. bu sebeple de akne tedavisinde doktor kontrolünde ve düzenli olarak tedavi uygulanması gerekmektedir.
Sivilce oluşmasına neden olan cilt problemlerinde özellikle de ergenlik döneminde sık sık karşılaşılansa da ileriki yaşlarda sivilce oluşması da gözlenmektedir. Sivilce sorunu ergenlik döneminde gençlerin yüzde %80’inde az veya çok, farklı oranlarla birlikte görülebilmektedir. Sivilce sorununa erken çocukluk döneminde de anne sütüyle birlikte çocuğa geçen hormonlardan kaynaklı ortaya çıkabilir. Ergenlik dönemi hastalığı olarak adlandırılan akne problemi erişkin dönemlerde de karşılaşılabilmektedir. Yetişkinler sivilceyle daha kolay bir şekilde mücadele edebiliyorken, ergenlik dönemindeki oluşan sivilceler, bireylerin psikolojik bozukluklarının artış göstermektedir. Genellikle de 12 ila 18 yaş grubundaki kişiler bu konuda oldukça zor bir dönem geçirebilmektedir.
Sivilce (Akne) Neden Çıkar
Sivilce oluşmasına neden olan pek çok nedenler yer almaktadır. Akne oluşumuna sebep olacak durumlar aşağıdaki gibidir;
- Genetik faktörler,
- Hormonal etkenler,
- Stres ve endişeden kaynaklanan faktörler,
- Yanlış kozmetik ürünlerin kullanılması,
- Çeşitli rahatsızlıklar sonucunda oluşabilmektedir.
Sivilce oluşmasında en önemli nedenlerden biride genetik faktörlerdir. Hormonal etkenler, yağ bezlerinin salgılanmasında artışa neden olmasıyla sivilce problemlerine neden olabilmektedir. Deri üzerinde yer alan yağ bezi kanalları, fazla yağ bezi salgısından kaynaklı tıkanmaktadır. Bunun sonucunda da siyah nokta (açık komedon) ile birlikte kapalı komedon (beyaz küçük kabarcıklar) oluşmaktadır. Deride ortaya çıkan bu yapılar, cilt üzerinde az miktarda olan bakterilerin çoğalması için ortam oluşabilmekte ve iltihaplı sivilcelere de neden olmaktadır. Bazı durumlarda deri altındaki sivilce problemleriyle karşılaşılmaktadır. Endokrin bozucu kimyasallar da sivilce oluşmasına neden olabilmektedir.
Hormona sorunu olan kişilerin sivilce problemiyle birlikte tüylenme, saçların dökülmesiyle birlikte adet düzensizliği gibi durumlar da görülmektedir. Sınavdan önce ve sına dönemindeki gibi öğrencilerin endişeden kaynaklı olan durumlardan dolayı da sivilce oluşumu ortaya çıkabilmektedir. Öğrenciler genel olarak aknelerin sınav öncesinde ve sınav dönemi içerisinde artış gösterdiğinin farkına varmaktadırlar. Tüm bunlarla birlikte insanların stresliyken de akneleriyle oynama yatkınlığı bulunmaktadır.
Sivilce, aynı zamanda çeşitli hastalıkların belirtisi de olabilmektedir. Bu nedenle uzman bir hekim tarafından muayene edilmesi önerilmektedir. Sivilce tedavisinden önce çeşitli testlerin yapılması, sivilce oluşmasında zemin hazırlanan başka rahatsızlıkların olup olmamasının belirlenebilmesi açısından önem taşımaktadır.
Sivilce Bulaşıcı Mı, Sivilcede İlaç Tedavisi Var Mı
Sivilce bulaşıcı mı? Oldukça merak edilen konulardan biridir. Kısa bir şekilde açıklamamız durumunda, sivilcenin bulaşıcı olmadığını belirtebiliriz. Sivilce tedavisinde kullanılan ilaçlar bulunmaktadır. İlaç tedavisi kişiden kişiye farklılıklar göstermektedir. Sivilcenin şiddeti, yerleşim yeri, kişinin cinsiyeti ve yaşına göre farklı tedavi yöntemleri seçilmektedir.
Krem Tedavisi:
Komedon, olarak adlandırılan siyah ve beyaz. noktaların temizlenmesi açısından salisilik asit, benzoil peroksit, retinoik asit, azeleik asit gibi farklı etken maddelerin içeriğine sahip olan kremlerden faydalanmak gerekmektedir. İltihaplı sivilceler için ise eritromisin, klindamisin, tetrasiklin, sodyum sülfasetamid içeriğine sahip antibiyotik kremlerin kullanımıda önerilmektedir. Aynı zamanda hem komedon hem de iltihaplı lezyonlara etki sağlayan kombinasyonlardan kaynaklanan kremler de bulunmaktadır. Belirli bir fayda sağlayan için en az sekiz haftalık bir tedavi de gerekmektedir.
Sistemik tedavi, orta ve şiddetli akne vakasında genellikle ağız yoluyla da birlikte kullanmak gerekmektedir. Antibiyotiklerden en fazla kullanılanlar ise azitromisin tetrasiklin olarak yer almaktadır. Aynı zamanda A vitamini derivesi olan isotretinoin tedavisi de sistemik olarak kullanılmaktadır.
Diğer tedaviler, bunlar dışında farklı akneler için lazer ve peeling (kimyasal cilt soyma) yöntemleriyle birlikte cilt bakımı tedavileri de uygulanabilmektedir.
Tedavi yöntemleri ne sürede, ne şekilde kullanılacağı aknenin şiddetine bağlı olarak hastanın cilt tipine göre farklılıklar göstermesinden dolayı mutlaka doktor kontrolünde tedavinin yürütülmesi önerilmektedir.
Sırttaki Sivilce Lekeleri Nasıl Geçer
Bir bardak su içerisine 1 yemek kaşığı kadar sirke ilave ediniz. Bu karışımı sırtınızdaki sivilcelere masaj yaparak yedirin. 10 dakika beklemesinin ardından ılık su ile birlikte durulayınız. Ardından temiz bir bez yardımıyla kurulama işlemini yaptıktan sonra su bazlı bir nemlendirici sürün.
Sivilcenin Kaybolması Ne Kadar Zaman Alır
Sivilce (akne vulgaris) kaybolması açısından kullanılan en etkili ürünlerde bile herhangi bir etki görebilmek açısından uzun bir süre geçmesi gerekmektedir. Sivilce sorunlarından kurtulmak için genel olarak birkaç aylık bir tedavi uygulaması gerekmektedir. Pek çok faktörden kaynaklı sivilce oluşumuna eğilim yeniden tedavi için gereksinim duyulabilmektedir. Bu nedenle sivilce tedavisinde sabırlı olmak oldukça önemlidir. Tedavinin düzenli bir şekilde uygulanması ve doktorlarında önerilerinin dikkate alınması da önerilmektedir.