Saçlı bölgede görülen bir cilt rahatsızlığı olan saçkıran genellikle 40 yaş altındaki gençlerde görülür. Saçlı derideki yuvarlak ve oval dökülmeler ile kendisini gösterir. Ani bir şekilde görülen bu dökülmelerden sonra bazı hastalarda saç çok kısa bir süre içerisinde tekrar çıkarken, bazı hastalarda ise durum daha vahim bir hal alabilir.
Vücutta yaşanan kıl kaybı olarak da adlandırılabilecek olan saçkıran, sadece kafadaki saç derisinde görülebilen bir rahatsızlık değildir. Kaş, kirpik ve kıl köklerinin yer aldığı bedenin diğer bölgelerinde de görülebilir. Deri yüzeyindeki kıl gözeneklerinin verimsiz hale gelmesiyle görülen saçkıran rahatsızlığında kılların döküldüğü yerlerde boşluklar oluştuğundan psikolojik olarak insanı olumsuz etkileyen rahatsızlıklar arasında yer almaktadır. Saçkıranın esas nedeni aşırı stres olsa da bağışıklık sisteminin zayıf olması da bu cilt rahatsızlığına neden olabilmektedir.
Genellikle psikolojik etkenlerden dolayı görülen, dış görünüşü olumsuz etkileyen ve tedavisi olan bir cilt rahatsızlığı olan saçkırana karşı krem ya da ilaç tedavisinin yanı sıra evde uygulanabilecek bitkisel tedavilerle de çözüm aranabilir.
‘Saçkıran neden olur ve saçkıran nasıl geçer?’ sorularının yanıtları ile birlikte saçkıran rahatsızlığının bitkisel tedavi yöntemleri ve saçkıran rahatsızlığına dair birçok bilgiyi yazımızın devamında bulabilirsiniz.
İçerik Başlıkları
Saçkıran Nedir?
İnsanın saç, kaş, kirpik, sakal vb. tüylerinin bölgesel olarak çok ani bir şekilde dökülmesiyle ortaya çıkan sağlık problemine saçkıran adı verilmektedir. Saçkıran rahatsızlığına tıp literatüründe Alopesi Areata denilmektedir.
Saçkıran rahatsızlığında tüyler o kadar hızlı bir şekilde dökülür ki bir gece yatıp sabah kalktığınızda saçkıran rahatsızlığıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Özellikle kafa derisinde görülen oval ya da yuvarlak ilk lezyonlardan sonra süreç içerisinde yeni lezyonlar görülme olasılığı da oldukça yüksektir. Saçkıran rahatsızlığından dolayı oluşan lezyonların yerinde zamanla yeni saçlar çıkar. Genellikle gençlerde görülen bir rahatsızlık olan saçkıran ile ilgili yapılan bir araştırmada vakaların yüzde 80’inin 40 yaş altındaki kişiler olduğu tespit edilmiştir. Saçkıran rahatsızlığı kadınlardansa erkeklerde daha fazla görülen bir sağlık problemidir. Saçkıranın bulaşıcı olduğuna yönelik toplum içerisinde yaygın bir söylenti olsa da bu rahatsızlığın kesinlikle bulaşıcı olmadığının bilinmesi gerekmektedir.
Saçkıran Neden Olur?
Saçkıran ile ilgili yapılan araştırmalardan elde edilen bulgular ‘Saçkıran neden olur?’ sorusunun birçok sebebi olabileceğini göstermiştir. Saçkıran rahatsızlığının otoimmün rahatsızlıklardan kaynaklanabileceğine yönelik yaygın bir kanaat vardır. Kronik rahatsızlıklar olarak da bilinen otoimmün rahatsızlığında vücut kendi hücre ve dokularını yabancı olarak algılar ve bunun neticesinde bağışıklık sistemi kendi hücre ve dokularına saldırır. Saçkıranda ise bağışıklık hücreleri saç köklerini hedef alarak saldırıya geçer. Bu saldırıyla bağlantılı olarak saçın uzaması durduğu gibi saç dökülür.
Saçkıran genetik faktörlerden de kaynaklanabilir. Ailesinde saçkıran rahatsızlığı geçirmiş olan insanların bu rahatsızlığa yakalanma riski normal kişilere göre 3 ila 6 kat daha yüksektir.
Vücudun dışarıdan gelen tehditlere karşı en önemli savunması olan bağışıklık sistemi zayıflarsa saçkıran hastalığına yakalanma riski yükselir. Bağışıklık sistemi zayıfladığında beyaz kan hücreleri saç köklerinde bulunan hücrelere karşı savaş açarak bu hücreleri öldürür. Bu da saçlarda çok ciddi bir dökülmeye neden olur. Bunun farkına varıldığı an bir hekime müracaat ederek gerekli tedaviye derhal başlanmalıdır.
Saçkıranın en önemli nedeninin vücudu birçok açıdan olumsuz etkileyen stres olduğu söylenebilir. Ayrıca stres, saçkıranın yanı sıra birçok hastalığa da davetiye çıkarmaktadır. Yaşantıları az stresli olan insanlara kıyasla yaşantıları yoğun stres içerisinde geçen insanların saçkıran rahatsızlığına yakalanma riski çok yüksektir. Saçkıran rahatsızlığının çocukluk çağı zor ve travmalı geçen kişilerde daha sık görüldüğü yapılan araştırmalar ile belirlenmiştir.
Saçkıran, dış görünüşü bozduğu için psikolojik bir yıkım yarattığından dolayı tedavisi esnasında psikolojik yardım alınması da tavsiye edilir.
Vücudun her bölgesini olumsuz etkileyen sağlıksız beslenme de saçkıranın nedenleri arasındadır. Yenilen ve içilene dikkat etmeme, sağlıksız ve dengesiz beslenme vücudun işleyişini zayıflatarak saçkırana neden olabilir. Ayrıca yanlış beslenme tarzının saçların dökülmesine neden olduğu ve vücudu olumsuz etkilediği yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir. Vücuttaki saç ve kılların önüne geçilemeyecek şekilde dökülmesinin çok ciddi problemlere işaret edebileceğinin bilincinde olunması gerekiyor.
Vücutta görülen bazı sağlık problemleri de saçkıran rahatsızlığına neden olabilmektedir. Bu sağlık problemleri arasında atopik alerjik astım, egzama, saman nezlesi, sedef, vitiligo, lupus, kronik iltihabi tiroid ve addison yer almaktadır.
Saçkıran rahatsızlığında risk faktörleri ise şöyle sıralanabilir;
- Hastaların yüzde 80’i 40 yaş altında olduğu için en önemli risk faktörü yaştır.
- Erkeklerde görülme olasılığı kadınlara göre çok fazla olduğundan cinsiyette önemli bir risk faktörüdür.
- Down sendromu.
- Saçkıran hastalığını tetikleyen otoimmün rahatsızlıklar.
Saçkıran Belirtileri
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor ki saçkıran belirtileri karakteristik bir özellik taşır. Saçlı deride oval, düzgün ve tüysüz bölgelerde görülen saçkıran, bir veya daha fazla bölgede görülse de saçkıranın etkilendiği bölgedeki ciltte iltihabi bir durum meydana gelmediğinden cilt sağlıklıdır.
Saçkıran rahatsızlığının neden olduğu kıl dökülmesi genelde kafa derisinde görülse de sakal, koltuk altı, kaş, kirpik ve kasık bölgesindeki tüylerde bu rahatsızlıktan etkilenebilir. Bazı vakaların tırnak yapısında da değişim gözlenebilir.
Saçkıran rahatsızlığı sonucu ortaya çıkan görüntü kişiden kişiye farklılık gösterdiği için klinik görünümün değişken olduğu söylenebilir. Saçkıranın kişide nasıl bir seyir izleyeceği ile ilgili bir öngörüde bulunmak imkansızdır. Bazı vakalarda ise kronik bir hal alarak tekrarlayabilir.
Hastalık sürecinde iyileşme kendiliğinden olabileceği gibi stabilizasyon ya da hastalığın seyri daha kötü bir halde alabilir. Saçkıran nedeniyle kelleşen bölgede saç yeniden çıkmaya başladığında beyaz olarak yani pigmentsiz çıkar.
Saçkıran Nasıl Geçer?
Saçkıran rahatsızlığına yakalanan kişilerin cilt hastalıkları uzmanına / doktoruna başvurması gerekir. ‘Saçkıran nasıl geçer’ sorusunun yanıtı uzman hekim tarafından yapılacak planlama sonrasında netlik kazanır. Saçkıranın tedavisindeki asıl amaç hastalığın ilerlemesinin önüne geçilmesi ve hastalıkla birlikte görülen belirtilerin şiddetinin azaltılmasıdır. Saçkıran rahatsızlığı vakada hafif seyrediyorsa ve erken aşamada müdahale gerçekleşmişse herhangi bir tedaviye ihtiyaç duymadan saçların kendi kendine çıkma olasılığı yüksektir.
Saçkıran tedavisinde kullanılan steroid grubu ilaçlar ise hastalığın ileriki aşamalarında veya çok ciddi belirtilerin görüldüğü vakalarda tercih edilir. Bu steroid grubu ilaçlar ilk aşamada krem formunda vakaya uygulanır. İlerleyen aşamalarda ise hastalığın seyrine göre enjektör aracılığıyla kafa derisine uygulanmaktadır. Göz çevresine yapılacak olan uygulamalar gözü tehdit ettiğinden çok dikkatli uygulanmalıdır. Steroid grubu ilaçlar haricinde başka ilaçlar ve immünoterapi olarak adlandırılan farklı yöntemlerle de saçkıran tedavi edilebilmektedir.
Saçkıran tedavisinde en önemli husus hastalığın ilerlemesinin önüne geçmek için zamanında bir dermatoloji uzmanına muayene olmaktır. Ayrıca saçkıran rahatsızlığı hızlı iyileşen bir rahatsızlık olmadığı için hastanın sabırlı olması tedavideki en önemli yardımcıdır.
Saçkırana Bitkisel Tedavi
Her rahatsızlıkta olduğu gibi bu rahatsızlıkta da saçkırana bitkisel çözüm, tedavi yollarına neredeyse her vaka tarafından başvurulmaktadır. Saçkırana iyi gelecek ve evde rahatlıkla uygulanabilecek doğal ve güvenilir bitkisel çözümleri bir araya getirerek sizlere yardımcı olmaya çalıştık. İşte o çözümler;
Sarımsak
Saçkıran rahatsızlığı görülen vakaların en sık başvurduğu bitkisel tedavi yöntemleri arasında sarımsakta yer almaktadır. Saçkıran rahatsızlığından etkilenen bölgeye düzenli aralıklarla sarımsak sürülmesi saçın kısa süre içerisinde yeniden çıkmasında önemli bir yardımcıdır. Sarımsağı daha etkili bir formül haline getirmek için 1-2 diş sarımsak ezildikten sonra bir miktar zeytinyağıyla karıştırılarak bir karışım hazırlanır ve saç kıranın etkilediği bölgeye sürülerek üzeri bir bandajla kapatıldıktan sonra 1 saat kadar beklenir. Bu uygulama gece yatmadan evvel yapılarak sabaha kadarda beklenebilir. Sabah uygulamanın yapıldığı bölge şampuan ve bol su ile iyice yıkanarak temizlenir. Bu uygulamanın 2 hafta boyunca haftada 2-3 defa düzenli yapılması saçların yeniden çıkmasını hızlandıracaktır.
Aloe Vera
Yaprakları kesilen Aloe Vera bitkisinin içerisinden jel çıkarılarak bu jelle saçkıranın etkilediği bölgeye kibarca masaj yapılır. Masajdan sonra 20 dakika kadar jelin ciltle temas etmesi için beklenir. Son olarak ılık suyla jelin sürüldüğü bölge temizlenir.
Greyfurt Ekstresi
Bu uygulamayı saçkıranın etkilediği bölgeye uygulayabilmek için ihtiyaç duyulan malzemeler 4-5 damla greyfurt tohumunun özüyle 3 yemek kaşığı ılık sudur. Bu malzemelerin bir kabın içerisinde karıştırılmasıyla elde edilen karışım bir pamuk aracılığıyla saçkıranın etkilediği bölgeye sürülür. Bu uygulamadan etkili bir sonuç elde edebilmek için saçlar yeniden çıkmaya başlayana dek günlük 2-3 defa uygulamayı ihmal etmemek gerekir.
Hindistan Cevizi Yağı
Saçkıranın etkilediği bölgeye bir miktar saf Hindistan cevizi yağıyla masaj yapılır. Bu uygulamanın günlük 3-4 defa tekrarlanması tavsiye edilir.
Zerdeçal
Neredeyse tüm sağlık sorunlarına şifa olan zerdeçal, saçkıran içinde doğal çözüm olabilir. Zerdeçal kökü ezildikten sonra bir kabın içerisinde zerdeçal yağı ve bir miktar suyla karıştırılarak elde edilen karışım döküntünün olduğu bölgeye sürülerek 20 dakika kadar beklenir. Daha sonra ılık su ve sabun ile uygulama yapılan bölge temizlenir. Döküntünün olduğu bölgede saçlar yeniden çıkmaya başlayana dek günlük 2 defa ihmal edilmeden uygulanmalıdır.
Tuz
Bir kase sıcak suyun içerisine yarım Türk fincanı tuz eklenerek iyice karıştırıldıktan sonra pamuk aracılığıyla dökülmenin olduğu bölgeye uygulanarak 15-20 dakika beklenir ve ılık suyla uygulamanın yapıldığı bölge temizlenir.
Limon Otu Yaprakları
Bir miktar limon otu yaprağı ezildikten sonra üstüne ayran eklenerek bir karışım elde edilir. Elde edilen bu karışımın hamur kıvamında olmasına çok dikkat edilmelidir. Bu karışım dökülmenin olduğu bölgeye uygulanarak 20-30 dakika aralığında beklenir ve ılık suyla cilt temizlenir.