Kadın üreme sistemi ergenlikle birlikte tüm vücudun işleyişini tamamen ve derinden etki göstermekte olan adet döngüsüyle birlikte sürekli olarak değişim geçirmekte olan ve yaşın ilerlemesiyle birlikte ikinci bir değişimin yaşanması durumunda da ikinci bir safhaya geçiş sağlanmasına neden olan karmaşık bir sistemdir. Menopoz olarak adlandırılan ikinci safha ise kadınlarda belirli fizyolojik değişimlerin meydana gelmesiyle birlikte bazı sağlık problemlerinin gelişmesine neden olabilmektedir. Aynı zamanda menopoz belirtileri nelerdir konu başlıklı yazımıza da göz atmanızı tavsiye ederiz.
İçerik Başlıkları
Menopoz Nedir
Ergenlik dönemiyle birlikte aktif konuma geçiş sağlayan ve aylık adet döngüsü esnasıyla birlikte gelişimini tamamlamakta olan bir sperm tarafından döllenmek üzere rahme geçmekte olan yumurta hücreleri, yumurtalıkta sayı ve gelişim açısından yetersiz kalması durumunda menopoz dönemi başlamaktadır. Menopozla birlikte kadın eşey hormonları başta gelmesiyle birlikte vücudun geneline etki göstermekte olan bazı endokrinolojik olayların yaşanması söz konusudur. Bu durumun tam olarak karşılığı ise menstrüel kanamanın durması olarak adlandırılan menopoz, kadınlarda fizyolojik olarak değişimle birlikte bazı sağlık problemlerine neden olma riskinin artmasıyla birlikte dikkatle ele alınması gereken dönemlerden biridir.
Genel olarak kadınlarda 50 yaş ve sonrasında sık sık görülmesi durumunda fizyolojik olarak yumurtaların üreme ve endokrin işlevlerini yitirmesi durumunda ergenlik döneminden sonra her yaş grubunda görülebilmektedir. Bu açıdan yumurtalıkta çeşitli sebeplerden dolayı meydana gelen yetmezlik durumlarında erken yaşlarda menopoz durumunun oluşması söz konusudur.
Menopoza Ne Zaman Girilir
Adet döngüsü kadın fizyolojisi açısından önemli durumlardan biridir. Temel olarak ergenlik dönemiyle birlikte endokrin sisteminin temel düzenleyicisi olan hipofiz besinden FSH – LH hormonlarının belirli bir düzene sahip salınımını takip etmesiyle birlikte yumurtalık hücrelerinin aktif kalmasını sağlar. Bu durum, östrojen – progesteron gibi eşey hormonlarının üretimini başlatmaktadır. Bu hormonlar arasındaki dengeye bağlı olmasıyla birlikte yumurta hücrelerinde olgunlaşma ve adet döngüsünün ortadan kalması rahme salınmaktadır. Döllenmenin gerçekleşmemesi durumunda hormon miktarındaki değişimlerden dolayı olarak rahim içerisindeki dokularda dökülme ve kanamalar meydana gelmektedir.
Menopozla birlikte bahsedilmekte olan hormonların salınımında azalma görülmesiyle birlikte yumurtalıkta gelişime uygun olan yumurta hücrelerinin kalmaması durumunda adet döngüsüne bağlı olan fizyolojik olaylar gerçekleşmemekte ve adet kanaması durumu yaşanmamaktadır. Böylece menopoz döneminden sonra kadın endokrin sistemi daha stabil bir seyir izlemektedir.
Kadınlarda yumurtalıklarda bulunan yumurta hücresi sayısı anne karnındayken belirli bir oranda aşmamakta ve doğumdan sonra yüzlerce yumurta hücrelerini barındırmaktadır. Ergenlik dönemiyle birlikte her ay düzenli bir sayıda yumurta hücresi gelişim göstermekte ve bir tanesi rahme bırakılmaktadır. Aylık kanamaların gerçekleşmesiyle birlikte yumurtalıktaki hücreler gittikçe tükenmekte ve ileriki yaşlarda yumurtalıkta gelişmeye müsait yumurta hücresi sayısı ciddi miktarda azalma görülmektedir. Yaklaşık olarak 50’li yaşlarla birlikte bu duruma bağlı olarak hormonal düzensizliklere paralel olarak adet kanaması düzeninde değişimler ve kanamaların sıklığında azalma ya da artış görülebilmektedir. Bu dönem de menopoz öncesi (perimenopozal) dönem olarak adlandırılır. Menopozun gerçekleşmesine dair ilk belirtiler arasında yer almaktadır. Kanamanın tamamen kesilmesi ya da 12 ay boyunca kanamanın yaşanmaması durumunda menopoz tamalanmaktadır. Menopoza giren kadın artık adet kanaması görmemektedir.
Menopoz Yaşı Var Mı
Menopoz, yumurtalıktaki yumurta hücrelerinin sayısı ve hormonal olaylar doğrultusunda ilişkili olmasından dolayı doğrudan yaşla alakalı değildir. Aynı zamanda toplumda sık sık 45 ila 55 yaşları arasındaki kadınlarda menopozun sık sık yaşanmış olduğu da bilinmektedir. Perimenopozal döneme ait belirtilerin genel olarak bu yaşlardan 4 yıl öncesindeki dönemi kapsamakta olan periyotta izlenmektedir. Yine perimenopozal dönemin ne kadar süre devam edeceği, hangi şiddette olacağı menopozun yaşanmış yaş gibi kişiden kişiye farklılık göstermektedir.
Menopozun gerçekleşmesiyle birlikte kişinin genetik alt yapısı, vücut yapısı, hormon sistemlerinin özellikleri, kullanmış oldukları ilaç, kronik rahatsızlığa sahip olup olmadığı, doğum yapıp yapmadığı, adet düzeni ve psikolojik durumu gibi pek çok durumdan kaynaklı etki gösterebilmektedir. Tüm bu sebeplere bakılması durumunda menopoz yaşı kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir.
Menopoz Belirtileri Nelerdir
- Sıcaklama ve gece terlemesi,
- Yüzde ve göğüs bölgesinde kızarıklık,
- Adet düzensizliği ya da anormal vajinal kanamaları,
- Vajinal kuruluk ve buna bağlı olarak oluşan tahriş, vajinada iltihaplanmalar,
- Kilo artışı,
- Uykusuzluk, gerginlik, yoğun stres gibi psikolojik sorunlar,
- Cinsel isteksizlik,
- Meme dokusunda hassasiyetin oluşması,
- Cilt değişimleri, saçlarda incelme ve dökülme, vücutta kıllanmada artış görülmesi,
- Kemik dokusunda zayıflık ve kemik erimesi, buna bağlı olarak gelişen kırıklar,
- Baş ağrısı, çarpıntı, idrara çıkmada artış gibi durumların görülmesi menopoz belirtisi olarak adlandırılmaktadır.
Menopoza Girildiği Nasıl Anlaşılır
Menopoz belirtileri genel olarak aniden terleme ve yanma, baş ağrısı, uykusuzluk, yorgunluk ve sık sık idrara çıkma gibi durumlardan bilinmektedir. İdrar tutamamanın da görülmesi de bu dönemde idrar yolu enfeksiyonları ve duygusal dengesizlikler de olmaktadır. Deride kuruma ve vajinal kuruluk da menopoz belirtileri arasında yer almaktadır.